Türkiye Turu : Görmeniz Gereken O Beş Şehir

Bu yazımızda sizlere Türkiye turunda tarihi, kültürel açıdan çok zengin olan ülkemizde gezip görebileceğiniz 5 şehirden bahsedeceğiz; ancak bu şehirlerin bugüne kadar herkesten duyduğunuz veya zaten gidip görmüş yerlerinden çok daha az keşfedilmiş tarihi ve doğal güzelliklerinden bahsedeceğiz.

BURSA

Bursa’ dan başlıyoruz, bildiğiniz gibi Bursa hem tarihi hem de doğal güzellikleri açısından oldukça zengin bir şehir, hanlar, külliyeler, camiler, tarihi köyleri gezebilir bunların yanında kışın kayak yapabilir yazın denize girebilirken dört mevsim kaplıcalarından da faydalanabilirsiniz ve bu yüzden Bursa’ da size bahsedebileceğimiz birçok yer var ancak başta da belirttiğimiz gibi şehrin merkezindeki tarihi ve kültürel birçok yeri zaten keşfettiğinizi varsayarak çok duyulan bilinen yerleri atlıyoruz bu kez.

MURADİYE KÜLLİYESİ; 2014 yılında Unesco Dünya Mirası ilan edilen bu alan, 1416 yılında Sultan II. Murat tarafından inşa ettirilmiştir. İlk yapıldığında bir cami, medrese, hamam, imaret ve türbe bulunan külliyenin bugün medresesi müze, imareti ise restoran olarak hizmet vermektedir.

Semte ismini veren külliyenin içerinde 13 adet türbe bulunmakta ve başkent İstanbul’ a taşındıktan sonra bile hanedan eşrafının buraya gömülmüş olmasından manevi olarak Osmanlı için ne kadar önemli olduğunu anlayabilmekteyiz.  

İZNİK; her ne kadar İznik Gölü en bilinen yer olsa da, İznik’ te gezebileceğiniz tarihi o kadar çok yer var ki hangisinden başlayacağımızı bilemedik açıkçası. En iyisi siz İznik’ e gidin ve sonra sırasıyla aşağıya yazıp küçük detaylar vediğimiz tüm tarihi mekânları ziyaret edin;

• Berberkaya Anıt Mezarı, Elmalı Dağı’ nın ilk yamacındaki bu yerde mezara ait koyu gri kalkerden yapılmış 17 parça bulunmaktadır
• Hipoje Anıt Mezarı, burada da tek bir mezar var ancak boyaları ve tavus kuşu desenlerinin hâlâ korunması nedeniyle diğerlerine göre farklı diyebiliriz.
• Sualtı Bazilikası,
• Antik Roma Tiyatrosu
• Herakles Kaya Kabartması
• Dörttepeler Tümülüsü
• Çini Fırınları
• Elmalı Cami, bu ahşap binanın özelliği çivisiz olmasıdır.
• Koimesis Tes Teotokos Klisesi
• Ayasofya Orhan Cami

ANTALYA

Bu şehrin ismini ilk duyduğumuzda aklımıza ilk gelen yandaki fotoğrafta da görmüş olduğunuz gibi deniz ve tatil ancak Antalya’ ya kadar gitmişken harika koylardan biraz olsun ayrılıp neden farklı yerler de

görmeyelim diyorsanız bu şehirde de size önerebileceğimiz birkaç farklı gezi rotası olacak.

TAZI KANYONU; Köprülü Kanyon Milli Parkı içerisindeki Tazı Kanyonu veya diğer bir adıyla Bilgelik Vadisi. Dört kilometre uzunluğunda ve 30-50 metre genişliğindeki kanyonun yan duvar yükseklikleri ise 200 ile 400 metre arasında değişmektedir. Buraya ulaşabilmek için aracınızla gidebileceğiniz en son nokta Gaziler Köyü Mezarlığı’ dır, burada araçlarınızı bırakıp yaklaşık 1200 metre yürüdükten sonra kanyona ulaşabilirsiniz.  Bu kanyon doğa yürüyüşü ve kampçılar için oldukça cazip bir noktadır. Yürüyüşleriniz sırasında da harika fotoğraflar çekebilirsiniz çünkü burada harika manzarasının yanı sıra her an; karakulak, yaban keçisi, sansar, porsuk, vaşak, tilki, kaya kartalı, kızıl kiraz kuşu, ebabil, kaya serçesi, kızıl akbaba gibi hayvanları fotoğraflama şansı da yakalayabilirsiniz. Milli Park içerisinde bulunduğu için buraya gelmişken Köprüçay’ da rafting yapabilir, Selge Antik Kentini de gezebilirsiniz.

OLIMPOS; burayı plajı ve kamp alanları ile bildiğinize eminiz; fakat biz size daha az bilinen farklı bir özelliğinden bahsedeceğiz. Ama tabi ki gitmişken fotoğraftaki suların içinden yürüyerek ulaşabileceğiniz plaja ve denize de uğrarsınız diye düşünüyoruz.

Olimpos’ un sönmeyen ateşi olarak bilinen Yanartaş’ ın 2500 senedir yanmakta olduğu biliniyor. Denizden 180 metre yükseklikte olan bu alan Olimpos Bey Dağları Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Eski Yunan mitolojisinde birçok hikâyeye konu olan bu yer hakkında az bilinen bir diğer gerçekte Olimpiyat yarışlarının sembolü olan Olimpiyat Meşalesi’ nin ateşinin buradan gelmesidir.

BİTLİS

Van Gölü’ nü sınırları içerisinde bulunduran bu ilimiz seyahat planlaması yaparken ilk aklımıza gelen yerler arasında olmamasından dolayı bizim listemizin içerisinde kendine yer buldu.

Tarih boyunca birçok kültürün idaresi altında bulunan Bitlis’ te MÖ 331’ de Büyük İskender hüküm sürmüş sonrasında Roma Ve Bizans İmparatorluğu toprakları içerisinde kalan şehrimiz Selçukluların Anadolu’ya girmesiyle Türklerin hâkimiyeti altına girmiş ve sonrasında da Osmanlı topraklarına dâhil olup günümüze kadar tarihi taşımıştır.

NEMRUT GÖLÜ; NemrutStratovolkanı’ nda bulunan bu gölün özelliği, isminden de anlaşılacağı gibi 1411 yılından beri uyuyan bir yanardağın üzerinde oluşan krater gölü olması ancak fotoğrafta da görebileceğiniz gibi gidip görmeye değecek henüz keşfedilmemiş bir yer.

AHLAT SELÇUKLU MEZARLIĞI; Bitlis’ in Ahlat ilçesinde bulunan bu mezarlık açık hava müzesi niteliğindedir ve ortaçağ dönemine ait en büyük dünyanın en büyük Türk-İslam mezarlığıdır. Alanda 8200 adet mezar taşı bulunurken bunlardan 118 tanesi de anıt niteliği taşımaktadır.

NEVŞEHİR

Biz burayı zaten biliyoruz dediğinizi duyar gibiyiz ama emin olun en popüler şehirlerin bile henüz herkes tarafından keşfedilmemiş yerleri vardır. Kapadokya, Ürgüp ve Göreme peribacaları için birçoğumuzun ziyaret ettiği yerler fakat biz aşağıya biraz daha az bilinen ve yerin üzerinde değil altında olan bir yer de bırakıyoruz sizin için.

DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ; bu bölgede bulunan 36 adet yeraltı şehirlerinin en büyüğü ve II. yüzyılda Roma zulmünden kaçan ilk Hristiyanların yaşadığı yer. 1963 yılında tesadüf eseri bulunan ve 1967 yılından beri ziyarete açık olan bu yeraltı şehri 4 kilometrekareye yayılmış ancak biz şu an ancak 2,5 kilometrekarelik olan 8 katını ziyaret edebiliyoruz. Yaklaşık 50.000 insanın yıllarca bu şehirden dışarı hiç çıkmadan nasıl yaşadığı ise en büyük soru işaretlerinden sadece bir tanesi.

KIZILÇUKUR VADİSİ; gün batımında size görsel bir şölen sunacak bu vadide patikaları takip ederken karşınıza birkaç kısa tünel de çıkacak. Aynı zamanda vadi içerisinde Üzümlü Kilise ve Haçlı Kilise gibi tarihi yapılar da bulunduğundan hem doğa ve gün batımı yürüyüşü yaparken bu kısa gezintinize biraz tarih de ekleme şansınız olacak.

YOZGAT

Evet evet yanlış okumadınız Yozgat diyoruz, tarih boyunca hiç istila edilmemiş hatta bu konuda birçok espriye de konu olmuş bu şehrin yanından öylece geçip gitmeden önce bir kez daha düşünün çünkü birazdan size tarihi bir yer tavsiye edeceğiz.

KRAL KIZI HAMAMI; Basilica Therma, Terzili Hamam veya Sarıkaya Roma Hamamı isimleri de olan bu hamam Roma İmparatorluğu dönemine aittir ve Anadolu’ da bu döneme ait korunmuş tek hamamdır. 2018 yılında Unesco Dünya Mirası Geçici listesine eklenen hamamın bir efsanesi bile var.

Bonus olarak, eğer ülkemizdeki peribacaları sadece Kapadokya’ da var zannediyorsanız ve çok turistik olduğundan sizin için cazibesini kaybetmiş ise sizleri peribacalarından mahrum bırakmamak adına tüm peri bacalarını tek bir listede topladık;

• Kuladokya – Kula/Manisa
• Meşeli Köyü Peribacaları – Şavşat/Artvin
• Seben – Bolu
• Sakaeli Gelincik Kayası Peribacaları – Orta/Çankırı
• Selime Peribacaları – Aksaray
• Frig Vadisi Peribacaları – İscehisar/Afyon
• Peri Vadi – Simav/Kütahya
• Narman Peribacaları – Erzurum
• Vanodakya – Başkale/Van

#görmeniz #gereken #beş #şehir #bursa #yozgat #bitlis